Her geçen gün beden ve zihni aynı anda çalıştıran tekniklerin sağlık üzerine yeni bir faydası keşfedilmekte. Bu konuda en büyük ilgiyi ise kanser hastaları üzerinde pozitif etkileri çok fazla olan yoga çekmekte. Yoganın pek çok farklı türü olmasına rağmen sağlık açısından en çok rağbet göreni Hatha yoga olmuştur. Bunun sebebi ise yapılan hareketlerin daha kolay ve temponun daha düşük olması ile açıklanabilir.
Kanser hastalarının çoğu uzun tedavi süreçleri sonrasında enerjilerinin azalmış olduğundan ve bitkin düştüklerinden yakınmakta. Bu alanda gerçekleştirilen bir çalışma ile tedavi sürecinde yoga yapan bir grup göğüs kanseri hastasında kan basıncında ve kalp atış oranında azalma, enerji düzeylerinde ise artış olduğu aynı zamanda daha pozitif bir moda büründükleri gözlenmiştir. Bunun yanı sıra stres seviyesinin de azalması ile birlikte kasların gevşemesine, esnekliğinin artmasına ve daha dengeli olmalarına da katkıda bulunmaktadır.
Radyoterapi sürecinde yalnızca yoga yaparak gevşeyen hastalar daha az bitkinlik hissettiklerini belirtmişlerdir. Tedavi sürecinde yoga yapmayı ihmal etmeyen hastalar tedavinin ardından 1-3 ve 6 ay geçtikten sonra genel sağlıkları açısından yoga yapmanın faydasını gördüklerini belirtmişlerdir. Ayrıca bu kadınlar yoga yapmayanlara oranla hayata ve kanser tecrübelerine karşı daha pozitif bir tutum geliştirebilmişlerdir.
Yoga yapan bayanların gün içindeki kortizol seviyelerinde ise belirgin bir düşüş gözlenmiştir. Bu bulgular sonucunda yoganın stres hormonunu azaltmadaki etkisi de gözler önüne serilmiştir. Bahsi geçen konu kanser hastaları için önemli çünkü stres hormonu seviyesinin gün boyu yüksek olması (körelmiş sirkadiyen kortizol ritmi de denebilir) özellikle meme kanseri hastalarında istenmeyen sonuçların doğması ile ilişkilendirilebilir.
Yoganın sizin içinde güvenli bir seçenek olup olmadığını bir dahaki sefer doktorunuzu gördüğünüzde danışın. Eğer daha önce hiç yoga yapmadıysanız toplum merkezlerinde bulunan yoga sınıflarına katılarak bu sporu keşfedin.
