Miyomlar (mynomlar), rahmin adale dokusundan kaynaklanan iyi huylu tümörlerdir. Üreme çağındaki kadınlarda %20-40 oranında görülürler. Hormona duyarlı kitleler olup, üreme çağı boyunca yavaş yavaş büyüyebilir, menopozdan sonra kadınlık hormonlarının azalmasıyla birlikte küçülmeye başlarlar.
Miyomların (mynomların) sebebi bilinmemekle birlikte, ailevi geçişten ve genetik yatkınlıktan bahsedilebilir. Örneğin; Afro Amerikan kadınlarda %80 oranında rastlanır.
Miyomların (mynomların) %50’si, muayene sırasında tesadüfen bulunur ve hiçbir şikayet vermezler. Şikayet oluşturan myomların neden olduğu belirtiler ise, myomun rahim içindeki yerine ve büyüklüğüne bağlıdır. Rahimin içindeki adet gören tabakaya yakın olanlar, adet kanamasının fazla olmasına, sancılı adetlere ve kansızlığa neden olabilirler. Rahimin dış kısmına yakın olanlar ise etraf organlara yaptıkları bası nedeniyle sık idrara gitme, kabızlık, şişkinlik ve kasık ağrısı gibi şikayetler oluşturabilirler. Gebe kalmak isteyen kadınlarda, myomlar bulundukları yere ve büyüklüğüne göre, gebelik şansını azaltabilir, düşük ve erken doğuma neden olabilirler.
Şikayete neden olan myomların tedavisi için, önce şikayete yönelik ilaç tedavileri denenir, bu tedaviler fayda sağlamıyor ise, nedene yönelik tedaviler uygulanır. Myomun veya rahimin alınması şeklinde operasyon en sık başvurulan yöntemdir. Miyomun (Myomun) herhangi bir şikayete neden olmaması halinde, menopozdan sonra küçülmesi beklendiğinden, yıllık kontrollerle takibi yeterlidir. Miyomlu (Myomlu) kadınlara menopoz sonrası, hormon yerine koyma tedavisi verilmesi halinde, myomların büyüme süreci devam eder.
Myomların binde bir oranında hızla büyümesi ve kanserleşmesi (leyomiyosarkom) ihtimali vardır. Bazı araştırmacılar, leyomyosarkomun myomdan dönüşmediğini ve doğrudan malign bir hastalık olarak başladığını kabul ederler. Görüntüleme teknikleri ile (Ultrasonografi veya MRI) myomları, leyomyosarkomdan ayırt edebilme imkanı yoktur. Hızlı büyüme veya menopoz sonrası büyümenin devam etmesi leyomyosarkomun fark edilmesinde en önemli belirtidir. Bu nedenle myomların, düzenli muayenelerle takip edilmesi, şüpheli durumlarda operasyona başvurulması gereklidir.