INTERNATIONAL PATIENT

aile-ici-kanser-programi

 

Kanser, psikososyal bakımdan hem bireyi hem de ailenin diğer üyelerini etkiler. Henüz yetişkinliğe erişmemiş (0-18 yaş) çocuklar, anne veya babadan biri kanserli olduğunda, durumu kendi yaş düzeylerine göre anlar ya da anlamaya çalışırlar diyebiliriz.

Biliyoruz ki, bütün anne-babalar çocuklarını her türlü üzüntüden ve sıkıntıdan korumak ister. Bu sebeple, kanser gibi travmatik bir yaşantıdan korumak adına da hastalıkla ilgili bilgi vermekten, halsizlik, kusma gibi yan etkileri yaşarken görünmekten kaçınabilirler. Üstelik, kanser zaten konuşulması zor bir konudur. Bunun yanı sıra, tedavi ve yan etkileriyle ilgilenirken ebeveynlik işlevlerini de hastalık öncesindeki gibi ve kadar yerine getiremeyebilir; bu ihtiyaçları karşılaması için başka bir aile üyesinden yardım isteyebilirler.

Hem anne-baba hem de çocuklar, birbirlerini korumak adına hastalıkla ilgili iletişim kurmaktan kaçındıkça birbirlerinden uzaklaşabilir, birbirlerine destek olmaktan mahrum kalabilirler.

Hastalığı çocuğuma nasıl anlatmalıyım, ne kadar anlatmalıyım; çocuğum beni gördüğünde neler yaşıyor, neler hissediyor; çocuğumun sorduğu sorulara nasıl cevap vereceğim vb. sorular bu deneyimi yaşayan her anne-babanın zihninden geçen cevaplaması güç sorulardandır.

Bu sorulara uygun cevaplar bulmak, hastalıkla ilgili anne-babanın çocuklarıyla uygun iletişimi kurabilmesi, karşılıklı olarak birbirlerini anlayıp, birbirlerine en iyi şekilde destek olabilmeleri adına Washington Üniversitesi’nden Profesör Frances Marcus Lewis ve Ellen Zahlis, aileler için geliştirdikleri danışmanlık programını Türkiye’ye getiriyoruz. Eylül ayında yapılacak eğitimin akabinde program merkezimizde Psikoonkoloğumuz Elçin Şayan tarafından uygulanmaya başlayacaktır.