Kanser Psikolojisi
Kanser bireyin sadece bedenini değil yaşamının tüm alanlarını etkileyen bir hastalıktır. Kanseri, tedavi sonlansa dahi artık onunla birlikte yaşaması gereken türden kronik bir hastalık olarak ele alıyoruz. Günümüzde kişiyi bedenden ibaret olarak görmediğimiz için tıpta bugün gelinen noktada bio psikososyal bir varlık olarak kişiyi ele alırız ve onun hem tedavi sürecinde hem de tedavi sonrasında psikososyol ihtiyaçları da bizim için önemlidir.
Bir kişi kanser olduğunda önceki psikiyatrik öyküsüne ya da yaşam öyküsüne göre hastalık sürecinde yoğun psikolojik sıkıntılar ya da ihtiyaçlar yaşayabilir, ya da bir kişi ruhsal olarak sağlıklı olsa dahi böylesine zorlayıcı ve uzun süren ve yaşamının tüm alanlarını etkileyen tedavi sürecinde ruhsal olarak destek almayı tercih edebilir. Çünkü kişinin hem dış görünüşü hem bedeniyle kurduğu ilişki, hem aile içerisindeki hayatı, eşiyle ilişkileri, çocuklarıyla, arkadaşlarıyla ilişkileri, iş yaşantısı ve bütün sosyal yaşantısı hastalığa göre bir değişime girmektedir.
Bu sebeple bu kadar yoğun bir değişim ve bu kadar fiziksel ve ruhsal olarak zorlayıcı bir deneyimde psikolojik destek almak bu süreci daha konforlu ve daha yapıcı daha olumluya dönüştürücü şekilde atlatmasını sağlar.
Kişiler çoğunlukla kanser olduktan sonra, kansere bir anlam vermeye, yaşamını tekrar gözden geçirmeye, nerelerde neler yaptığını ve artık nelerden vazgeçmek istediğini düşünmeye fırsat bulabilir. Bu sebeple çoğunlukla bir kanser deneyimi yaşadıktan sonra kişiler kendileriyle ya da yaşamlarıyla ilgili bir şeyleri değiştirmeye ya da dönüştürmeye ihtiyaç duyabilirler.
Bu amaçla tedavi sürecinde ya da tedavi sonlandıktan sonra kişinin kendi kişisel gelişimi ve dönüşümü için daha kaliteli bir yaşam, daha doyumlu, yaşam doyumu daha yüksek bir yaşam, daha anlamlı bir yaşam yaşayabilmesi adına yapmak istedikleri dönüşümü desteklemek için psikoterapi öneriyoruz.
Psiko Onkoloji hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayınız.