Kanser olduğunuzu ilk duyduğunuzda, muhtemelen tedavi planlarına ve sağ kalıma odaklandınız. Ancak, bir süre sonra aklınıza diğer sorular gelmeye başlamış olabilir. “Kanserim kontrol altına alınsa bile yaşamım ne kadar normal olabilir?” sorusunu merak etmiş olabilirsiniz. Ve hatta “kanser cinsel yaşamımı etkileyecek mi?”
Bu sorulara yanıt alabileceğinizi ve cinsel sorunlar yaşıyorsanız yardım alabileceğinizi bilmeniz önemlidir. Atmanız gereken ilk adım cinsellik konusunu doktorunuzla veya kanser bakım ekibindeki bir diğer kişiyle gündeme getirmektir. Tedavinin beslenmeyi, ağrıyı ve işinize veya diğer faaliyetlerinize dönebilmenizi nasıl etkileyeceğini öğrenme ihtiyacı duyacaksınız. Ayrıca, tedavinin cinsel yaşamınızı nasıl etkileyeceğini de bilmek isteyeceksiniz.
Seks ve cinsellik günlük yaşantımızın önemli parçalarıdırlar. Hastalar ve doktorlar sıklıkla kanser tedavisinin erkeğin cinsel yaşamı üzerindeki etkilerini veya hastanın yaşadığı sorunları nasıl ele alabileceğini konuşmazlar. Neden? Sağlık hizmeti sağlayıcıları ve hastalar cinsellik hakkında konuşurken tedirginlik hissedebilirler.
Buradaki bilgiler, cinsel tercihleri dikkate alınmaksızın, kanseri bulunan veya geçmişte kanseri yenmiş tüm erkeklere yöneliktir. Her soruyu cevaplayamayız, ancak size ve partnerinize mahremiyet ve cinsellik hakkında açık ve dürüst bir konuşma yapmak için yeterli bilgi vermeye çabalayacağız. Ayrıca, doktorunuzla ve kanser bakımı ekibinizle konuşmanıza yardımcı olabilecek bazı fikirleri paylaşacağız.
Sizinle partneriniz arasında duygusal/cinsel dokunuşların, kanserinizin türü ve size verilen kanser tedavisi önemli olmaksızın her zaman mümkün olduğunu asla unutmayın. Özellikle kendinizi keyifsiz hissediyorsanız veya bir süredir bir cinsel dokunuş veya faaliyetten yoksunsanız, bu sizi şaşırtabilir. Ancak, bahsettiklerimiz gerçek. Dokunmanın verdiği hazzı hissetmek daima mümkündür.
Erkek cinsel organları
Bir erkeğin genitalleri ve cinsel organları pelviste (belin alt bölgesinde) ve vücudun ön bölümünde bacakların arasında bulunurlar. Burada, cinsel organlar ve diğer yakın organlar dahil olmak üzere pelvisin içindeki veya yakınındaki organlardan bazıları anlatılmaktadır. Bu organlardan herhangi birinin kanseri veya bu alana kanser tedavisi uygulanması cinsel yaşamınızı etkileyebilir:
Aşağıdaki çizim erkek cinsel organlarının ve yakınındaki yapıların yandan görünümünü göstermektedir.
Testosteron ana erkeklik hormonudur. Üreme organlarının gelişmesine yol açar ve sertleşmeyi ve cinsel davranışı destekler. Testosteron, buluğ çağında sesin kalınlaşması ve vücut ve yüzde kıl çıkması gibi ikincil cinsel özelliklerin gelişmesine de neden olur. Bu hormonun büyük bölümünü erbezleri üretirler. Böbreklerin üzerinde yer alan böbreküstü bezleri de hem erkeklerde hem de kadınlarda az miktarda testosteron üretirler.
Erkeklerin hormon seviyeleri büyük ölçüde farklılık gösterirler, ancak çoğu erkek kan dolaşımında ihtiyaç duyduğundan fazla testosterona sahiptir. Testosteron seviyesi düşük olan bir erkek sertleşmekte veya sertleşmeyi sürdürmekte sorun yaşayabilir ve cinsellik isteğini kaybedebilir. Testosteron seviyeleri kişi yaşlandıkça düşme eğilimindedir.
Beyin omurilikten aşağı ve sinirler boyunca uzanıp pelvis içerisinde yayılan bir sinyal gönderdiğinde sertleşme başlar. Sertleşmeyi oluşturan önemli sinirlerden bazıları rektumun (kalın bağırsağın son bölümü) ve prostatın her iki yanı boyunca uzanırlar.
Bu sinyal alındığında, penis gövdesinin içerisindeki süngerimsi doku gevşer ve penise kan taşıyan atar damarlar (kan damarları) genişler. Bu kan damarlarının duvarları gerildiğinde, penis gövdesinin içinde bulunan 2 süngerimsi doku tüplerine hızla kan dolar. Normalde penisteki kanı tahliye eden penisteki toplar damarlar büzüşerek kapanırlar ve böylece içeride daha fazla kan kalır. Bu süreç penis içerisindeki kan basıncını son derece yükselterek güçlü bir sertleşme yaratır.
Bir erkeğin penisine dokunulduğunda haz duymasını sağlayan sinirler, kan akışını kontrol eden ve sertleşmeyi oluşturan sinirlerden farklı bir yolakta ilerlerler. Dolayısıyla, sinir hasarı veya kan damarlarındaki tıkanıklık erkeğin sertleşmesine engel olsa bile dokunmanın verdiği hazzı hemen daima hissedebilecektir. Yine de orgazma ulaşabilecektir.
Erkek vücudunun üst bölgesinde uzanan bir üçüncü sinir grubu semenin boşalmasını kontrol etmektedir.
Erkek orgazmının iki aşaması vardır:
Birinci aşamaya emisyon adı verilir. Prostat, seminal veziküller ve vas deferens kasıldığında bu aşama meydana gelir. Emisyon esnasında, semen üretranın en üstüne yakın bir noktada birikerek boşaltılmaya hazır haldedir. Bu anda, tüpün üzerindeki bir küçük valf semenin yukarı yönde mesane içerisinde gitmesini önlemek için kapanır. Erkek, emisyonu artık orgazma ulaşacağını bildiği “geri dönüşü olmayan nokta” olarak hisseder. Emisyonu sempatik veya istemsiz sinir sistemi kontrol eder.
Boşalma (ejakülasyon) orgazmın ikinci aşamasıdır. Genital alan okşandığında hissedilen haz sinyallerini taşıyan sinirlerle kontrol edilir. Bu sinirler penis kökündeki kasların ritmik şekilde kasılmasına yol açarak semeni üretradan penisin dışına iterler. Aynı esnada erkeğin beynine haz mesajları gönderilmektedir. Bu duygu orgazm veya doruğa ulaşmak olarak bilinir.