INTERNATIONAL PATIENT

Dil kanseri nedir?

Dil kanseri, genellikle dil yüzeyindeki skuamöz hücrelerde gelişen bir ağız kanseri türüdür. Skuamöz hücreler, cilt ve dil yüzeyinde, sindirim ve solunum yollarının astarında ve ağız, boğaz, tiroid ve gırtlak astarında bulunan ince, düz hücrelerdir. Tümörlere veya lezyonlara neden olabilir. Dil kanserinin en belirgin belirtileri, dilde iyileşmeyen bir yara ve ağrılı bir dildir

Dil, ağız içinde bulunan ve kastan oluşan bir organ olup çiğneme, yutma, sindirimin başlatılması, konuşma ve tat alma gibi birçok önemli fonksiyonu bulunmaktadır. Vücudun pek çok dokusunun olabildiği gibi dilin de tümörleri olabilmektedir. Her tümörde olduğu gibi bu konu hakkında da yeterli bilgiye sahip olmak kişinin hekime bir an önce başvurmasını sağlar. Zira erken tanı ve tedavi kişinin sağlığı açısından büyük önem arz etmektedir.

Dil kanserinin iki türü vardır. Birine ağız dil kanseri denir çünkü dışarı çıkabileceğiniz kısmı etkiler. Diğeri ise dilin alt kısmında , boğaza bağlandığı yerde gerçekleşir. Orofaringeal kanser adı verilen bu tip, genellikle boynundaki lenf bezlerine yayıldıktan sonra teşhis edilir.

Dil kanseri belirtileri nelerdir?

Dil kanserinin en yaygın türü skuamöz hücreli karsinom olarak adlandırılır .Skuamöz hücreler, cilt ve dil yüzeyinde, sindirim ve solunum yollarının astarında ve ağız, boğaz, tiroid ve gırtlak astarında bulunan ince, düz hücrelerdir.
Dil kanserinin birincil belirtileri ağrılı bir dil ve dilde bir yaranın gelişmesidir. Ek semptomlar şunları içerebilir:

Dil kanserinin semptomları diğer ağız kanserlerinin semptomlarına benzer ve hastalığın erken evrelerinde de belirgin olmayabilir.

Dil kanseri veya başka bir ağız kanseri türü olmadan da bu belirtilerden bazılarının olması mümkündür.

Dil kanseri görülme sıklığı nedir?

Tüm ağız içi bölgesi kanserlerine bakıldığında  % 3 ünü dil kanserleri oluşturmaktadır. Dil kanserleri dudak kanserlerinden sonra en sık görülen ağız kanseri türüdür.40 yaş altında nadir görülürken 60-70 yaş ve üzerinde sıklığı giderek artmaktadır. Erkeklerde kadınlara göre daha sık görülmektedir. Bu cinsiyet farkında sigara ve alkol kullanımının erkeklerde daha sık olduğuna bağlanmaktadır. Ancak yıllar içinde kadınlarda da sigara ve alkol kullanımının artması bu oranı kadın lehine arttırmaktadır. 

Dil kanseri oluşumunda etkenler nelerdir?

Diğer kanserlerde olduğu gibi; dil kanserlerinde de sigara ve alkol tüketimi en önemli risk faktörlerini oluşturmaktadır. Sigara kullanımının süresi ve içilen sigara miktarına göre risk artmaktadır. Sigara içenlerde, sigara içmeyenlere göre baş ve boyun kanserine yakalanma olasılığı 25 kat artmaktadır. Diğer risk faktörleri arasında; virüslere bağlı enfeksiyonlar, HIV virüsü, asbest maruziyeti, radyasyon, beslenmeye bağlı faktörler, genetik yatkınlık ve kötü ağız hijyeni ve uzun süreli tahriş bulunmaktadır. 

Dil kanserinin belirtileri nelerdir?

Dil kanserlerinin belirtileri şu şekilde sıralanabilir. Dil üzerinde kırmızı, beyaz yama şeklinde yara veya ülser olması ve bu yaranın zaman içinde büyümesi, dil üzerinde kanama odaklarının olması,çiğneme ve ya yutma sırasında ağrı olması, dil dokusunda sertleşme ortaya çıkması, kötü nefes kokusu, dilde ve ağız içinde uyuşukluk olması, seste değişiklik olması, açıklanamayan kilo kaybı olması, boyun bölgesinde kitle olması,boyundaki bezelerde büyüme olması ve ağız açmada güçlük oluşması belirtilerden bazılarıdır. 

Dil kanserinde tanı nasıl konur?

Dil kanserlerinde tanıya genellikle dildeki yara dokusundan parça alınarak patolojik incelemeye gönderilerek varılmaktadır. Tanı konulduktan sonra ultrason, bilgisayarlı tomografi, MR gibi radyolojik tetkikler kullanılarak tümörün boyutu, evresi, yayılımı ve diğer organlarla ilişkisi değerlendirilmektedir. Bu şekilde uygulanacak tedavi yöntemine karar verilmektedir. 

Dil kanserinde tedavi yöntemleri nelerdir?

Dil kanserlerinin tedavi başarısında en önemli faktör erken tanı ve erken tedavidir. Erken tanı ve tedavi olan hastalarda 5 yıllık hastalıksız yaşam oranı %70 leri bulmaktadır.
Dil kanserlerinin esas tedavi yöntemi cerrahi olarak tümörün çıkarılmasıdır. Fakat ileri evre ve uzak yayılımı olan hastalarda ışın tedavisi(ışın tedavisi) ve kemoterapi gibi tedaviler cerrahi tedaviye eklenmektedir. Hangi tedavinin seçileceği; hastanın genel durumu, tümörün yayılımı, tümörün türü ve tümörün diğer dokulara sıçramasına göre belirlenmektedir. En iyi sonuç erken dönemde yakalanan, yayılımı olmayan ve genel durumu iyi olan hastalarda elde edilmektedir.
Cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi tedavilerinden sonra hastaların hayat kalitelerini artırmak amacıyla diyet ve konuşma, yutkunma, fiziksel ve mesleki rehabilitasyon terapileri uygulanabilmektedir.